o bundan daha büyük / bu ondan daha hafif / bu ondan daha güzel
gibi cümlelerde bu farkları dile getirmeye çalışıyoruz. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için büyük gross sıfatını ele alarak aşağıda belirtiğimiz üç isme göre bir kıyaslama yapalım.
der Bach – dere
der Fluss – nehir
das Meer – deniz
Büyük, gross sıfatı ile bu üç ismi kıyaslama yaparsak ,
Burada en küçük olan dere,
Dereden büyük olan nehir
En büyük olan ise denizdir.
Bu durumda pekiştirme yapılırken ,
Nehir dereden daha büyük
Deniz için ise, deniz en büyük denir.
Türkçe’mizde sıfatlar arasındaki pekiştirmeyi yaparken (daha) ve (en) kelimelerini kullanılır. Fakat bu arada sıfatların kendisinde hiçbir değişiklik olmaz.
daha güzel
en güzel, gibi.
Almanca’da böyle bir pekiştirme, kıyaslama yapılırken sıfatlar sonlarına birer takı almaktadırlar.
daha güzel – noch schöner
en güzel – am schönsten
Burada daha güzel derken, schön sıfatı -er en güzel derken de sonuna -sten takılarını aldı.
Birkaç sıfat hariç genel kaide, daha büyük veya daha güzel diyebilmek için : Sıfatın önüne noch, sonuna er ekini ekleriz.
En büyük ya da en güzel büyütme sıfatını yapabilmek için : Sıfatın önüne am sonuna ise sten ilave edilir.
Daha halinin bulunduğu pekiştirmeye Türkçe’mizde kıyaslama, en in bulunduğu hale de büyültme denir.
Yani, sıfatların pekişiminin üç ana gruba ayrıldığını görürüz.
1. der Positiv – sıfatın değişmeyen hali
2. der Komparativ – kıyaslama sıfatı
3. der Superlatıv – büyütme sıfatı
1. Positiv – sıfatın değişmeyen hali :
Sıfatın hiç değişmeden cümlede kullanıldığı halidir.
Örnekler :
Ali çok büyük. / Ahmet ist sehr groß.
Mehmet çok kısa. / Mehmet ist sehr kurz.
Bugün hava güzel. / Heute ist das Wetter schön.
NOT : Hiç değişime uğramayan bu sıfatları cümlede kullanırken arada bir benzeme varsa veya bir şeyi ya da bir olayı kıyaslarken aradaki benzerliği belirtmek istersek, wie ve so öğelerini kullanırız. Wie kelimesi nasıl anlamın dışında bir ismin önünde kullanıldığında, gibi anlamına da gelmektedir.
Örnekler :
O bir melek kadar ( gibi ) güzel. / Sie ist so schön wie ein Engel.
Cehennem gibi sıcak. / Heiss wie die Hölle.
O senin gibi güzel. / Sie ist so schön wie du.
O benim kadar büyük. / Er ist so gross wie ich.
Kar gibi beyaz. / Weiss wie Schnee.
1.1. Sıfatların positiv halinin kuvvetlendirilmesi
Almanca’da sıfatların positiv hali yani hiç değişmeyen hali bazı kelimelerle kuvvetlendirebilir. Bu kelimelerden en önemlileri:
sehr | – çok |
zu | – çok (fazla) |
sehr klein | – çok küçük |
sehr nett | – çok zarif |
sehr schwer | – çok zor |
zu warm | – çok sıcak |
zu schwer | – çok zor |
zu primitiv | – çok adi |
Örnekler :
Siz çok kurnazsınız. / Sie sind zu raffiniert.
Siz çok kalleşsiniz. / Sie sind sehr hinterlistig.
Sen çok yeteneklisin. / Du bist so begabt.
Sen çok kurnazsın. / Du bist zu schlau.
Bunların dışında bir sıfatı positiv yani hiç değişmeyen hali ile daha da fazla kuvvetlendirmek istersek, wie kelimesinden yararlanırız. Ayrıca cümlenin başına ach ekide eklenir.
Ah ne kadar harika. / Ach wie wunderschön.
Ah siz ne kadar iyisiniz. / Ach wie gut sind Sie.
Ah dışarısı ne kadar karanlık. / Ach wie dunkel ist es draussen.
Ah sen ne kadar sevimlisin. / Ach wie lieb bist du.
Ah ne kadar güzel. / Ach wie schön.
Ah ne kadar yazık. / Ach wie schade.
Ah ne kadar karanlık. / Ach wie dunkel.
2. Kıyaslama sıfatı
İki veya daha çok olan nesne ve mana isimleri arasında yapılan kıyaslamadır. Bir sıfatın daha hali ile yapılan pekiştirmede iki isim arasında kıyaslama yapılması gerekiyorsa pekişen sıfattan sonra cümleye als öğesi girer. Bu kullanılan als ın anlamı den, dan dır.
Örnekler :
Yaz kışdan daha iyidir. / Der Sommer ist besser als der Winter.
Siz benden daha fazla kazanıyorsunuz. / Sie verdienen mehr als ich.
Uludağ Erciyes’ten daha büyüktür. / Uludağ ist grösser als Erciyes.
O senden daha iyi ! / Sie ist besser als du !
Sen benden daha akıllısın. / Du bist klüger als ich.
Bir öpücük bir tokattan iyidir. / Ein Kuss ist besser als eine Ohrfeige.
Nürnberg, Köln ‘den büyüktür. / Nürnberg ist grösser als Köln.
Bugün hava dünden daha soğuk. / Das Wetter ist heute kälter als gestern.
Kızılırmak Menderes’den daha uzundur. / Kızılırmak ist länger als Menderes.
Almanca’da bu söylemiş olduğumuz genel kaidelerin dışında sayıları az da olsa, pekiştirme kurallarına uymayan bazı sıfatlarda vardır. Bunlar;
gut | besser | am besten |
iyi | daha iyi | en iyisi |
|
|
|
viel | mehr | am meisten |
çok | daha çok | en çok |
|
|
|
bald | eher | am ehesten |
çabuk | daha çabuk | en çabuk |
|
|
|
gern | lieber | am liebsten |
severek | daha severek | en çok severek |
Herhangi bir sıfatın ikinci veya üçüncü harfinde -a, -o, -u gibi sesli harflerler bulunuyorsa, pekiştirme yapılırken bu sesli harfler üzerlerine iki nokta konur ve inceltilir.
gross | grösser | am grössten |
büyük | daha büyük | en büyük |
|
|
|
hoch | höher | am höchsten |
yüksek | daha yüksek | en yüksek |
|
|
|
nah | näher | am nächsten |
yakın | daha yakın | en yakın |
|
|
|
kalt | kälter | am kältesten |
soğuk | daha soğuk | en soğuk |
3. Büyütme Sıfatı
Türkçe’de bir sıfatın büyütmesini yani (en) halini yapılırken en güzel, en yüksek, en büyük deriz. Bu durumda sıfatın kendisinde değişiklik olmaz.
Almanca’da ise daha öncede söylediğimiz gibi sıfatın büyütme hali yapılırken büyütülen sıfatın başına (am) ve sonuna ise (sten) eklenir. Bu durumda bu adı geçen ön ve arka eklerin arasında bulunan sıfatın kendisinde hiçbir değişiklik yapılmaz.
Örnekler :
am schnellsten - en hızlı
am schönsten – en güzel
am schwersten – en zor
am kleinsten – en küçük
am grössten – en büyük
Örnekler :
Ben en iyisi şimdi eve gidiyorum. / Ich gehe jetzt am liebsten nach Hause.
Sen yarın en iyisi evde kal. / Du bleibst morgen am besten zu Hause.
Benim en iyi Düsseldorf hoşuma gidiyor. / Mir gefällt es am besten in Düsseldorf.
Biz en en iyisi yarın çalışmak istiyoruz. / Wir möchten am liebsten morgen arbeiten.